36-48 ay arası, çocukların gelişiminde önemli bir dönüm noktasını işaret eder. Çocuklar, kas güçlerini daha verimli kullanmaya başlar, el-göz koordinasyonları gelişir, ince motor becerileri hızla ilerler ve daha fazla fiziksel bağımsızlık kazanırlar. Bu dönemde yapılan oyunlar, onların motor becerilerini geliştirmenin yanı sıra, yaratıcı düşünceyi teşvik eden, problem çözme yetilerini artıran ve özgüven kazandıran fırsatlar sunar. Çocuklar, oyunlar sırasında kendilerini ifade etmenin, keşfetmenin ve yeni şeyler öğrenmenin keyfini çıkarırlar.

Sosyal etkileşimler, 36-48 ay arasında en belirgin şekilde gelişir. Çocuklar, arkadaşlarıyla daha fazla etkileşimde bulunur, paylaşmayı öğrenir ve birlikte oyun oynamaya başlarlar. Oyun gruplarımızda, grup içindeki aktiviteler çocukların empati geliştirmesine, birbirleriyle iletişim kurmasına ve ekip çalışması yapmasına olanak tanır. Bu, sadece eğlenceli değil, aynı zamanda sosyal becerilerin pekiştirildiği önemli bir süreçtir. Birlikte oyun oynarken, çocuklar problem çözme becerilerini de geliştirirler.

Duyusal keşifler, bu yaş grubunun önemli bir parçasıdır. Çocuklar, farklı dokulara, renkli objelere, çeşitli seslere ve kokulara daha duyarlı hale gelirler. Oyunlarımız, duyusal algılarını güçlendirecek aktivitelerle zenginleştirilmiştir. Bu etkinlikler, onların etraflarındaki dünyayı daha dikkatli ve bilinçli bir şekilde keşfetmelerine yardımcı olur. Örneğin, renkli toplar, değişik dokularda kumaşlar, su oyunları veya müzikle ritim tutma gibi faaliyetler, hem eğlenceli hem de öğreticidir. Bu sayede çocuklar, hem dünyayı daha derinlemesine anlamaya başlar, hem de duyusal gelişimleri hızla ilerler.

Yaratıcılık, 36-48 ay arasındaki çocukların gelişiminde kilit bir rol oynar. Oyun gruplarında, çocuklara hayal güçlerini kullanabilecekleri, özgürce ifade edebilecekleri ortamlar sağlanır. Örneğin, resim yapma, müzik çalma, rol yapma oyunları gibi etkinlikler, çocukların hayal güçlerini harekete geçirir ve onları özgürce kendilerini ifade etmeye teşvik eder. Bu tür aktiviteler, aynı zamanda çocukların özgüvenlerini artırarak, yeni deneyimlere açık ve kendinden emin bireyler olmalarına katkı sağlar.